BİR MEZAR TAŞINA, BİR AŞKIN BAŞINA


Beni tutan köklerimden kopup ellerim yanarak tırmandım aşkın ıslak, ağırlaşmış toprağında. Alıcı kuşlar gözlüyordu beni, ulaştım hiç görmeden onu, uzayıp giden yolumun başlangıcına. Alıcı bir kuş hep omuzumda, sonunda aşkın toprağına kapanmak, duygularımla can vermek için kurumuş bir toprağa, yürüdüm yürüdüm. Hatırlayarak benim sebebimi, ölmüş topraklara döktüm gözümü. Daima aşk içindi. Aşk bu dünyanın sebebiydi. Ve Tanrının. Kara bir gül yansıdı, topraktan bana kalan. Açmadı, aydınlanmadı, gülmedi kara bir gül. Bir mezar yuttu bir yolcuyu.
Aşıkları öldü, aşklar hep kaldı, yüzüne vurdu aşıkların, haykırdı mutlu ve güçlü. ‘Bir tek ben!’ dedi. ‘Bir tek ben!’. Yolundan geçmem için geldi ben oldu, kaçınmasız ve sakınmasız sevdiğim benim. Kapandım toprağına haykırdım mutlu ve güçlü…

Yoruma kapalı.