DÜŞ ARALIĞI

Yeni bir düş zamanı! Kendimi yaşatamadığım, özgür bırakamadığım hayli zaman oluyor. Beni taşıyacak geçitleri görüp, düşlerimi, kelimelerimi kaçırdığım, kapattığım uzun zamanlar oldu bir ağaç dalına, göğe, ufka ve beni hatırlatacak martılara. Hangi kelimeleri yazacağımı bilemiyorum. Çünkü gittiğim bütün düşler ülkesinde hep aynı şeyi fısıldıyor sessiz esintiler ve görüntüler. Bütün gölgeler aynı karanlık.
Sürülemem beni çağıran, bekleyen o dünyadan. Kelimeler ruhumu emmekten hiç kanmıyorlar. Adanmış ve sevenim.
Şimdi olduğum yerde, yağmurlar yağıyor. Bulutlar onları istemedikleri için ıslak düşüyor olmalılar. Ağladıkları için. Bir sevenin bir sevgili için ağlaması. Kutsal kitaplarda yazan cennetlere değinilmesi gibi. Çünkü sevmektir cennet.
İşte bundan korkuyorum, hep göstermekten kendimi. Benim için her oluşun sebebi, baktığım her şeyde sevgiyi görmek, ve belli etmek kendimi. Çünkü, talan her şeyde vardır. Yine de yazmak, yalnız olmadığın en güzel yalnızlıktır.

Yoruma kapalı.